Canım ülkemde en büyük mesleklerden biri de sahtekarlık maalesef. Hemen hemen her şeyin sahtesini yapmakta üstümüze yok. Tabi her şeyin de sahtesi olmaz ki.

Nelerin sahtesi olur mesela? Elbette değerli şeylerin. Örneğin altının sahtesi vardır ama bakırın yoktur. Çünkü piyasada karşılığı yoktur, talep yoktur, ihtiyaç yoktur. Kazancı azdır. Sosyal medya sahte hesaplarla doludur. Cem Yılmaz’ın adına birçok sahte hesap açılmıştır. Neredeyse bütün ünlülerin en az bir tane taklit hesabı vardır. Çünkü takipçi kazanır ve para getirir. Oysa benim adıma açılan hiç sahte hesap yoktur. Çünkü ünlü değilim, getirisi olmaz.

Ben beni bildim bileli piyasada sahte paralar hep vardı. Bugüne kadar kimse bunun önüne geçemedi. Bir zamanlar 10 tl’lik banknotların bile sahtesi dolaşırdı ortalıkta.

Yalnız son dönemlerde dikkatinizi çekti mi bilmiyorum, sahte paralar yok denecek kadar azaldı. Artık o kadar eminiz ki gerçek olduğuna, alırken dikkat bile etmiyoruz. Hatta kasiyerler 200 tl’yi bile şöyle havaya kaldırıp bakmadan atıyor kasaya. Herhalde sahte olsa bile edeceği zarar küçük diye önemsemiyor olsa gerek. 200 lira sahte alsa ne olur ki? Para o kadar değersiz işte.

Bardağın dolu tarafından bakmak gerek.

Paramızın değerini düşürerek kalpazanlara büyük darbe vuran hükümetimizi tebrik ediyorum.